Haziran 2015'teyiz ve şu tarihe göre 21 yaşımdayım. 21'ime kadar birazcık bazı adamları sevdim, bazı adamlar da beni sevdi. Bazen karşılıklı sevdik, bazen de karşımızdakinin öyle düşünmesini sağlarken biz öyle düşündük. Bazılarının yaşı çok büyüktü, bazılarının saçı yoktu belki bazı zamanlar, bazıları da zaten yüzlerinde boyalarla savaştalardı. Soluklanmak için durmuşlardı. Bazıları baya komple yoktu, bazıları da olmak istiyorlarken olamadılar. Böyle böyle sonsuzluk bu.
Bazen çenelerini ısırdım, bazen kucaklarında ağladim, saçlarımı ördüler bazen, bazen saatlerce konuşmadan oturduk, bazen yeni erkek arkadaşımdan, bazen eskisinden bahsettim. Böyle böyle bu da sonsuzluk.
Sabun aldım giderken, yemek yaptım, ütü yaptım, iyileştirdim, saatlerce yol gittim, saatlerce yol geldim, hiç düşünmeden binlerce kilometre uzağa gitmeyi göze aldım. Hep hayatımın merkezine koydum, hep mutlu etme odaklı yaşadım. Bu daha değişik bir sonsuzluk.
Sonra hep olmadı zaten, sonra hep gittiler. Beyoğlu'nda, en sevdigim barda buluştuk, ağladık, arkadaş gibiydik zaten dedik, sarıldık, sokağın başına kadar gittik, geri dönüp tekrar öptük sonra. Arkadaş gibiydik ya. Ya da küçükken ben kocamandı O ya, sesi güzeldi, cesurdu, omzunda taşıyordu bazen yururken, sonra yaşımı unuttu, istekleri bambaşkaydı. Ya da buluşalım dedim, işi vardı mesela, sonra karşılaşana kadar haberimiz olmadı birbirimizden. Ya da güzel zaman geçirdik, hayallerimdeki adamdı, gözleri çok güzeldi, Totoro'ya sarılıyormuş gibi hissediyordum, kavram kargaşası yaşadık. Bu hiç sonsuz değil.
Özledim, kıyas yaptım, pişman oldum, ağladım, çok özledim, unuttum. Unutunca aklıma geldi, hepsini sevmeye çalışırken, beni sevsinler diye uğraşırken yorulmuşum. Bu da yakın sonsuz.